Hayat amacınızı keşfetmeye var mısınız? Nasıl mı? İçinizdeki Yaralı Şifacıyı keşfederseniz, o size hayattaki hediyenizin yerini gösterecektir. 📌Kiron mitolojide Yaralı Şifacı olarak bilinir. Kendi yarasını iyileştirebilmek için yaptığı ilaçlarla pek çok insana şifa olmuş, hekimliğin gelişmesine katkıda bulunmuştur. 📌Ayrıca bilge bir öğretmendir. Herkesi iyileştiren Kiron bir tek kendi yarasına çare bulamaz. 📌Kiron arketipik bir karakterdir. Yani hepimizin içinde bir yaralı şifacı yaşar… 📌Yaralarımız sayesinde gelişip olgunlaştığımız alandan hayata hizmet ederiz. Hayat amacı hizmet etmekle ilgilidir, gökten yıldızları toplamakla değil 😉📌Kiron’un hikayesini dinlerken aslında kendini dinlediğinin farkında ol. O zaman yaralarına karşı bakış açın da değişir.. Onları birer lanet gibi değil, hediye ve fırsat olarak görmeye başlarsın.

Mahşerin 4 atlısını duymuşsunuzdur: Efsaneye göre sonun habercisidir bu atlılar. Dünyanın sonu geldiğinde ortaya çıkacakları rivayet edilir. ⚔️Tıpkı o atlılar gibi içimizde de dört nala koşan, sosyal ve enerjisel anlamda sonumuzu hazırlayan 4 atlı var. Bunlar bizim gölge arketiplerimiz. 🌓Daha doğru bir anlatımla gölgesi uzamış olan arketiplerimiz. Nasıl ki mahşerin dört atlısı dünyanın sonunu getirecek olan 4 alameti sembolize eder: Savaş, Kıtlık, Salgın Hastalıklar ve Kutsalın Yeryüzüne İnişi... 🎭Bu dört arketip de bizi enerjisel ve sosyal anlamda yiyip bitiren ve sonumuzu getiren tutum ve davranışlarımızı sembolize eder. Ayrıca bu videonun yanında bir hediyesi var online ve ücretsiz bir atölyemiz olacak. Bu atölye 8 Mart haftasına özel bir hediye 🌸Emek verdiğim alandan, dünyaya emek verenler için… Katılım için aşağıdaki linke kayıt yaptırmanız yeterli. https://forms.gle/JmAXfvJF5GjgQEX28​

Oklarıyla insanları kalplerinden vurarak aşık eden Aşk Tanrısı Eros bu kez okunu kendine batırıyor. 💘 Eros aşık oluyor hem de ilk görüşte.... Hem de bir ölümlüye... Üstelik bu topraklarda hepimizin bildiği bir yerde. Ege'de dağların denize dik uzandığı bir tepede. 14 Şubat'a özel bir hikaye dinleyeceksiniz, çok özel bir aşk hikayesi. Tabii yine Hayata Uyanış yorumuyla. 👁 Bir hikaye asla sadece bir hikaye değildir; derinliklerinde gizli hazineler saklayan bir denizdir Önce hikayenin içine gireceğiz ardından derinliklerine dalıp hediyelerini toplayacağız. 🗝Her şey var hikayemizde aşk, sevda, farkındalık... Mitolojik bir aşk hikayesi ama aynı zamanda hepimizin her birimizin hikayesi. Olur mu demeyin, olur. Bu hikaye hepimizin ortak aşk hikayesidir. Sevgililer gününüz kutlu olsun🌹#sevgililergünü, #erosvepsişeninhikayesi, #arzugürcanzengin, #hayatauyanış, #14Şubat, #aşkveruh, #cupidvepsyche, #aşknedir?, #erosaşıkoldu, #mitoloji, #mitolojikhikayeler,

GERÇEK BİLGELİK NEDİR? NASIL BİLGE OLUNUR? DİŞİL BİLGELİK NEDİR? BİLGELİK BİLİNCİ HAYATINI NASIL DEĞİŞTİRİR? BİLGE ARKETİPİ SENDE NASIL ÇALIŞIYOR? Bir insanın içsel dönüşümünü Kahramanın Yolculuğu 🚶🏽‍♂️üzerinden incelediğimiz seride yuvaya dönüş aşamasındayız. 👣 Artık yolculuk tamamlandı ve yaşanan deneyimler Kahramanın bünyesine bilgelik olarak katıldı. 🗝Bu bölümü size bilge arketipi üzerinden anlatıyorum. ☯️ Her zaman olduğu gibi farkındalığımızı arttırmak için hikayelerin bilgeliğinden yararlanıyoruz. Bu bölümün öne çıkanları Yüzüklerin Efendisi'nden Gandalf 🪄 ve Ursula Le Guin'in yazdığı Yerdeniz Büyücüsü. 🌊Bir de dişil bilge var hem de sosyal medyadan: Sarıkeçili Yörük Kadını Özgül.🌓 🎵 Undertow, Scott Buckley

Sihirbaz arketipini anlatmak için bundan daha iyi bir zaman olamazdı diye düşündüm ve oturup yazdım. Çünkü her birimizin içinde bir sihirbaz; yani dönüştürücü bir güç var. Ve bugün gökyüzünde çok özel bir kavuşum gerçekleşiyor. kavuşuyorlar. Astrologlar Jüpiter ve Satürn’ün Kova burcunda kavuşmasını büyük değişimlerin habercisi olarak kabul etmişler. Kollektifte bir çağın kapanıp, yeni bir çağın başlamasının, hatta yeni liderlerin ortaya çıkışının işaretiymiş. Ben bu değişimi, yeni bir kurtarıcı beklemek yerine, kendi kendimize liderlik edeceğimiz bir dönemin başlangıcı olarak kabul etmeyi teklif ediyorum. Sözü edilen çağı bizler göremeyeceğiz muhtemelen ama gelmekte olanı hissetmek mümkün. Bunun için size pratik tavsiyelerim olacak bu podcast’te. Ayrıca gelecek bizim bugünkü ruh halimize, geleni nasıl karşıladığımıza ve kollektifin ürettiği baskın duyguya bağlı olarak şekillenecek. Madem ki böyle bir değişim dönemine doğduk o zaman yeni yolun taşlarını döşemeye başlamak bizim görevimiz. Zorlukları lanetlemek yerine, özel bir geçişte görevli olduğumuzu hissederek hayatımıza anlam kazandırabiliriz. 🎵 Reverie (Piano Version) ft. Adarsh PV by Lahar https://soundcloud.com/musicbylaharİnstagram hesabım @arzugzenginKahramanın Yolculuğu Atölyesine kayıt olmak için: (Katılım ücretsizdir link almak için aşağıdaki adresten kayıt yaptırın)https://docs.google.com/forms/d/1ghY17j1FuMNOyB6CIqqoLKyuUeXQQwPmOz6y1FSYY8I/viewform?edit_requested=true

Kahramanın Yolculuğu'nda eve dönüş zamanı artık. Ama dönmeden önce kahramanın bütünlük hissini tatması ve mümkünse, bir müddet de böyle yaşamayı deneyimlemesi icap eder. Çünkü hikayemiz ancak o zaman tamamına erer. Ben bugünlerde yolda izde bıraktığım eksik parçalarımın peşine düştüm. İrili ufaklı her travma bir bölünme yaratır enerjimizde ve aleyhimize yaptığımız her seçimde biraz daha parçalanırız. Artık seçimlerimizi gözden geçirme ve neyin daha önemli olduğuna karar verme zamanı. Ben mi, diğerleri mi? Bir de "uyanış meselesi vardı öyle değil mi? Uyanış hedef olarak hiçbir anlam taşımaz ama sonuç olarak çok kıymetlidir. O da podcast’e kalsın. Dinleyin bence.. 🎵 Reverie (Piano Version) ft. Adarsh PV by Lahar https://soundcloud.com/musicbylahar

Zümrüdü Anka Kuşu’nun hikayesi küllerinden yeniden doğmakla ilgilidir. Bize olgunluğu, tekamülü ve birliğe giden yolu anlatır. Bu dönem başımıza gelen Covid 19 virüsü de hayatlarımızda tam da bu şekilde çalışıyor. Bu eşzamanlılık gerçekten hayrete düşürdü beni çünkü yolculuk haritasını geçen Haziran ayında hazırlamıştım. Seçtiğim arketipler ve arketipik kahramanlar arasında bir Anka kuşu da vardı. Ve onun hikayesi insanlığın sarsıcı bir dönüşümden geçtiği şu günlere denk geldi. Bir diğer şaşırtıcı eş zamanlılık da hikayenin ilk cümlesinde belirdi. Bundan bundan 800 yıl önce yazılmış olan hikaye aynen şöyle başlıyor: “Simurg’un şaşılacak ilk işi şuydu: Gece yarısı Çin ülkesinde göründü. Çin ülkesinde kendisinden bir tüy düştü, bu yüzden her ülke birbirine girdi. Eğer Simurg’un o bir tüyü ayan olmasaydı dünyadaki tüm bu kavgalar olmazdı.”

Üç aydır yolculuğun en karanlık yerinde Gölge'de takılıp kaldım. Sağolsun 2020 gümbür gümbür geldi de beni tekme tokat attı mağaradan. Biliyorum üzüntü verici olaylar yaşıyoruz ve bazı kardeşlerimizi bu değişim rüzgarında kaybediyoruz. Ama bugün hayattaysak tek bir seçeneğimiz var ayağa kalkıp devam etmek ve korkmak yerine bu enerjinin dönüştürücü etkisinden mümkün olduğunca yararlanmak. Yalnızca dünya sarsılmıyor fark ettiyseniz kişisel yaşamlarımızda da sarsıntılar yaşanıyor. Hem kişisel alışkanlıklarımızı hem de toplumsal alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Yeni dönem bizden bunu talep ediyor. Bence doğum ve ölüm üzerine konuşmanın tam zamanıdır… Dünyada dirlik ve düzenin sırrı ölmeden ölmeyi öğrenmekten geçiyor. Bu bölümde yeniden doğuma dair pratik çözümler aktarmaya çalıştım size. Bende işe yaradı. Umarım size de şifa olur...

Gölge, adı üstünde, kişiliğimizin karanlık yüzüdür. Bilmek, duymak, görmek istemediğimiz; ideallerimize uymayan, bizi utandıran, küçük düşüren tarafımızdır. Bu yüzden kendimizden kopartıp atmak isteriz onu, yok sayarız, üzerini örteriz. Bu yüzden “en kötü huyun nedir?” diye sorulduğunda “fazla iyi niyetli olmam” ya da “mükemmeliyetçi yapım” gibi “iyimser” yanıtlar veririz. Kahramanın Yolculuğunda Gölge haritanın en dip noktasında bulunur. Hikayelerde burası mağaranın en karanlık yeri olarak tasvir edilir. Yolculuğun bu aşamasında hikayedeki kahraman en azılı düşmanıyla yüzleşir. Ejderhalarla savaşır hatta ölüme yakın bir deneyim yaşar. Bu metaforun bize anlatmak istediği basitçe şudur: En derin korkunuzla yüzleşmediğiniz sürece tamamlanamazsınız ve gölgenizi öldürmeden aydınlık yarınlara doğamazsınız…

Savaşçı arketipi değersizlik ve yetersizlik duygusuyla tetiklenen kahramanların şaşmaz durağıdır. Bize mücadeleyi öğretir. Gücümüzü kuşanmamız için gereken ateşi harlar. Ama özlemini çektiğimiz güçle dolmaya başlayınca savaşçılığı iş edinmek isteyebiliriz. Dengeli bir eylem planı için içimizdeki Gezgin ile içimizdeki Savaşçı kol kola, yan yana yürümeli. Gezgin’de ne kadar farkındalık arayışı varsa, Savaşçı’da da o kadar eylem arayışı var… İkisinin güç birliğinden, bütünlüğe giden yol açılır.

Gezgin yaşamın açacağı yeni kapıları, karşımıza çıkabilecek imkanları, denenmemiş olasılıkları ve keşfedilmeyi bekleyenleri arayan tarafımızdır… Gerçekte ne istediğimizi, hayattaki yerimizi sorgulamaya başladığımız ve farkındalıkla tanıştığımız duraktır… Bakış açımı değiştirmeyi öğrenmek pek çok konuda tamamlanıp büyümemi sağladı. Fakat bazı alanlarda da olasılıklar içinde kaybolmama sebep oldu. Yaşamak gerçekten incelikli bir iş. İçindeki gezginin peşine takılıp kendini keşfetmek de var, avare olup kaybolmak da. Bu bölümde bir deney yapacağız birlikte: Yenilenmek için hareket etmeli ama nasıl?

Kahramanın Yolculuğu haritası üzerinden kendi hikayelerimizin izini sürdüğümüz seride artık yolculuk zamanı. Ve bu yolculuk sırasında kendi içsel rehberliğimize ihtiyacımız olacak. Onun sesini duyduğumuz ve yönergelerine uyduğumuz ölçüde evrenin sesini de duyacağız. Ben seriye Rehber arketipini bu amaçla dahil ettim. Yani dışarıdan yardım beklemek yerine kalbimizde açılmayı bekleyen bilgelik kapısını çalalım diye.

Bu bölümde sadece kahramanın yolculuğu haritasına ve Arketip kavramına odaklanacağız. Bu bölümü yayınlamak için biraz geç kaldığımı biliyorum. Aslında her bölümün içinde yolculuk haritasına ve arketiplerin karşılığına kısaca değinmeye çalışıyorum. Fakat podcast’i takip edenlerden gelen yorumlar üzerine gördüm ki ayrı bir yerde ve ayrı bir paketin içinde duracak açıklamalar daha kullanışlı olacak. Arketipleri bilinçaltında yaşayan ve hayatını etkileyen karakterler gibi düşünebilirsin. Onlar belli davranış kalıplarını aktive eden sistemlerdir. Hikayelerdeki karakterlere ilham kaynağı oldukları gibi, her birimizin içinde yaşayan ve koşullar uygun olduğunda ortaya çıkıveren aktör ve aktristler davranırlar. Arketip kavramı analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustave Jung ile birlikte anılır ama arketipler Jung’dan da insan bilincinden de eskidir. İlk simge anlamına gelen arketiplerin bilinçdışında ne zaman belirdikleri metafizik alana girer. Onları soyut birer kavrayış olmaktan çıkarıp yeryüzüne indiren ise, insan deneyimidir.

Türkiye için bir arketip seçmem gerekse sanırım “Kurban” arketipini seçerdim. Nedenini dilimize doladığımız iki klişeyle özetleyebilirim: İlki “Dış mihrakların karanlık oyunları”, diğeri ise “Coğrafyan kaderindir”… Kahramanın Yolculuğu serisinde sorumluluğunu üstlenmeyi reddeden, başına gelenlerden dolayı sürekli diğerlerini suçlayan, maduriyetten beslenip, maduriyet sayesinde ayakta kalan tarafımızı inceliyoruz: İçimizdeki Kurbanı. Bu bölümle birlikte kahramanın yolculuğunda hazırlık aşamasının sonuna geldik. Bundan sonrası pupa yelken... Yolculuk haritasını Arzuzengin.com adresinde bulabilirsin. Kahramanın Yolculuğu ve Arketip kavramlarına yabancıysan, serinin altıncı bölümü sadece buna odaklanıyor. Dinlemeye bu bölümden başlayabilirsin.

Adındaki “iyi” sıfatına rağmen kimse bağrına basmak istemez onu. Çünkü varlığını diğerlerinin onayına armağan etmiştir. İyi çocuk arketipi bizim onaylanma, sevilme ve değerli hissetme ihtiyacımızı yönetip yönlendirir. Kırılgan ve kararsızdır; bazen de kaypak. Bu yanımızı açık etmek işimize gelmediği gibi kendi içimizde bile onunla göz göze gelmekten kaçınırız. Oysa özünde iyidir o, çünkü geçinmeye gönüllüdür. Bu bölümde içimizdeki sevilme ihtiyacını inceleyip doyurmaya çalışacağız.Yolculuk haritasını Arzu-Zengin.com adresinde bulabilirsin. Kahramanın Yolculuğu ve Arketip kavramlarına yabancıysan, serinin altıncı bölümü sadece buna odaklanıyor. Dinlemeye bu bölümden başlayabilirsin.

İçimizdeki yolculuğa maceranın start aldığı yerden yani cennetten kovulduğumuz noktadan başlıyoruz. Bu bölümde bize eşlik edecek olan kahraman içimizdeki Masum. Hayata inanan yanımızdır masum, iyimserdir fakat konfor alanına da fena halde düşkündür. Masumu hayat yolculuğuna çıkarmak için epey zorlamak gerekir. Masumun biricik amacı güvende olmaktır. Bu yüzden ihtiyaçlarını, rahatsızlıklarını yok saymayı ve baskılamayı tercih eder. Konfor alanına sığınıp hayatı erteler. Bunlar sana tanıdık geliyorsa; günlük koşuşturman çokça inkar, baskılama ve bahane içeriyorsa içindeki masumun gölgesi büyümüş demektir. Öyleyse hiç bekleme kağıdını kalemini al dök içini. İhtiyacın olan yönergeleri ve soruları bu bölümde bulabilirsin. Metnin yazılı haline ulaşmak için arzuzengin.com adresini ziyaret edebilirsin. Kahramanın Yolculuğu ve Arketip kavramlarına yabancıysan, serinin altıncı bölümü sadece buna odaklanıyor. Dinlemeye bu bölümden başlayabilirsin.

İçindeki dünyaya yabancıysan, dışarının tatsız tuzsuz görünmesi normaldir. Çünkü özü göremezsin. Başlangıçta her şey çok karmaşık görünmekle birlikte özünde olabildiğince sadedir. Ve sade olan evrensel yasalarla hayatın merkezine sabitlenmiştir. Maharet bunu görebilecek gözü açmaktır. Etrafı yargılamak yerine dönüp içerindeki karşılığına bakmaktır. İşte bu alışkanlık hiç verilmedi bize. Hayata Uyanış serisi boyunca bunu kazanmaya çalışacağız. Hikayecilik araçlarını kullanarak kendi hikayemizi ve onun baş kahramanını anlamaya çalışacağız. Bunun için Joseph Campbell'ın aydınlattığı kahramanın yolu haritasını takip edeceğiz. Hikayelerin büyülü dünyasına hoş geldin. Hazırsan senin hikayeni anlatmaya başlıyoruz. Kahramanın Yolculuğu ve Arketip kavramlarına yabancıysan, serinin altıncı bölümü sadece buna odaklanıyor. Dinlemeye bu bölümden de başlayabilirsin.

Hepmizin bir yazgısı olduğuna inanlardanım. Yazgımızı değiştiremeyiz belki ama onu bulabiliriz. Nasıl mı? Sürekli dışarıyı ve diğerlerini izleyen gözlerimizi hikayemizin asıl kahramanına çevirerek. Kahramanın Yolculuğu ve Arketip kavramlarına yabancıysan, serinin altıncı bölümü sadece buna odaklanıyor. Dinlemeye bu bölümden de başlayabilirsin.